Tarım sektöründe beklenmedik bir felaketle karşı karşıyayız. Son yıllarda böylesi bir don olayıyla karşılaşmamak için elden gelen her şey yapıldı; fakat doğa bazen planlarımıza tahmin edilemeyecek bir darbe vurabiliyor. Yüzyılın don olayı olarak adlandırılan bu olağanüstü meteorolojik olay, Türkiye'nin tarım arazilerini adeta bir beyaz örtüyle kapladı. Geride bıraktığımız günlerde gerçekleşen bu aşırı soğuk, meyve ve sebze üreticilerini büyük oranda etkilemiş durumda. Şu an bile sadece bir çürük elma ağaçları arasında hayatta kalmayı başardı, o da yüksek ihtimalle bu soğuk havaya dayanıklılığı sayesinde gerçekleşti.
Tarım uzmanları, bu don olayının sonucunda çiftçilerin karşılaştığı durumun ciddi boyutlarda olabileceğini belirtiyorlar. Birçok çiftçinin yıllardır emek verdiği tarlalarda bulunan ağaçlar, bu soğuk havada hayatta kalmayı başaramadı. Üreticiler, yaşadıkları kayıplar nedeniyle büyük bir maddi sıkıntı içinde kalacakları düşüncesiyle kaygılı. Yaşanan bu olay, ülke ekonomisini de olumsuz etkileyecek gibi görünüyor; çünkü Türkiye, meyve ve sebze üretiminde önemli bir yere sahip. Çiftçiler, ürünlerin kaybıyla birlikte dış ticaretin de olumsuz etkileneceğinden endişe ediyor.
Don olayından zarar gören çiftçiler, gelecekte benzer felaketlerin yaşanmaması adına çeşitli önlemler alma ihtiyacı hissediyor. Hükümete, tarım sigortası ve devlet destekleri gibi konularda daha fazla adım atması için çağrıda bulunuyorlar. Ayrıca, iklim değişikliğiyle mücadele kapsamında ağaçların bakımı ve korunması ile ilgili eğitim programlarının artırılmasını da istiyorlar. Elbette bu tür olaylar bir daha yaşanmaması için çiftçilerin bilinçlendirilmesi önem taşıyor. Çiftçiler, geçirdiğimiz bu büyük felaketten ders çıkararak gelecek yıl için daha sağlam bir plan yapmayı hedefliyor.
Özetle, bu yıl yaşanan don olayı sadece bir çürük elmanın dahi hayatta kalmayı başaramadığı bir durum oluşturdu. Tarım sektörü, bu olaydan büyük yara alırken, çiftçiler olumsuz etkilenen her bir meyve ağacı için gözyaşı dökmeye devam ediyor. Gelecek yıllarda daha sağlam önlemler almanın gerekliliği, bu olayla bir kez daha gözler önüne serildi.