28 yılı geride bıraktığımız 4 Nisan 2023, Türk siyasetine damgasını vurmuş olan Alparslan Türkeş’in vefat tarihidir. Milliyetçi Hareket Partisi’nin (MHP) kurucu lideri olarak Türk milliyetçiliğini savunan Türkeş, hayatı boyunca birçok başarıya imza atmış ve Türk toplumunun siyasi tarihinde önemli bir yer edinmiştir. Bu yazımızda Türkeş’in hayatını, siyasi kariyerini ve vefatının ardından nasıl anıldığını ele alacağız.
1924 yılında Kırıkkale’de doğan Alparslan Türkeş, genç yaşlarından itibaren Türk milliyetçiliği fikriyatına ilgi duymuş ve bu doğrultuda çeşitli eğitimler almıştır. 1948 yılında Ankara GATA'dan mezun olduktan sonra, askeri kariyerine başlamış ve özellikle 1950'li yıllarda Türk gençliğinin yetişmesine katkı sağlayacak birçok organizasyon ve dernekte aktif rol almıştır. 1965 yılında yapılan Kongre ile Türk Milliyetçi Hareketi’nin lideri olarak ortaya çıkmış, daha sonra kurduğu Milliyetçi Hareket Partisi ile Türkiye siyasetinde önemli bir figür haline gelmiştir.
Özellikle 1970'lerde partisini adım adım büyüterek, 1977 seçimlerinde MHP’nin ulusal çapta önemli bir güç olmasını sağlamıştır. O dönem, Alparslan Türkeş’in liderliğinde MHP, sosyal, kültürel ve ekonomik konulara dair milliyetçi bir perspektifle çeşitli politikalar geliştirmiştir. Siyasi hayatı boyunca; 'Devletin bekası, milletin mutluluğu' anlayışı ile Türk gençliği üzerinde de çok etkili olmuştur. Türkeş, Türk kimliğinin, tarihinin ve kültürünün korunması için sayısız projeye imza atmış, birçok genç liderin yetişmesine vesile olmuştur.
Alparslan Türkeş, 4 Nisan 1997 tarihinde hayata gözlerini yummuştur. Vefatından sonra, Türk milliyetçiliği fikriyatına olan bağlılığı ve devrimci ruhu ile toplumda büyük bir etki bırakmıştır. Onun ölüm yıldönümünde düzenlenen anma etkinlikleri, her yıl olduğu gibi bu yıl da çeşitli il ve ilçelerde gerçekleştirilmektedir. MHP, Türkeş’in anısını yaşatmak amacıyla düzenlediği etkinliklerde, onun ilkelerinin ve hayatının ne denli anlamlı olduğunu vurgulamaktadır.
Türkeş’in mezarı, Ankara’nın Dışkapı mezarlığında bulunmaktadır. Mezarı başında her yıl düzenlenen törenlerde, partililer ve sevenleri toplanmakta, onun yazdığı eserlerden alıntılar yaparak, fikirlerini ve özlemlerini yeniden dile getirmektedirler. Alparslan Türkeş’in anma programlarında yerli sanatçılar, Türk milletine mal olmuş eserleri seslendirmekte, katılımcılara duygusal anlar yaşatmaktadır.
Türkeş’in vefatının üzerinden geçen yıllar, Türk milliyetçiliği fikrinin hâlâ canlı olduğunu ve onun mirasının nasıl devam ettiğini göstermektedir. Günümüzde, Türk gençliği, Türkeş’in bıraktığı mirası daha iyi anlamaya çalışmakta ve onun ideallerini yaşatma çabasında bulunmaktadır. Bu bağlamda, Alparslan Türkeş, yalnızca siyasetçi kimliğiyle değil, aynı zamanda bir lider olarak da gençlere ilham vererek yol göstermektedir.
Türkeş’in vefat yıldönümünde yapılan anmalar, sadece bir kaybı anmaktan öte, onun fikirlerinin ve ideallerinin devamlılığını sağlamak adına gerçekleştirilmektedir. 28 yıl geçmesine rağmen, Türkeş’in düşünceleri ve siyaset anlayışı, Türk milletinin gündeminde etkin biçimde yer almaktadır. Onun soyundan gelen liderler ve partililer, Türkeş’in öğretilerini benimseyerek, Türk milliyetçiliğini daha çağdaş bir boyuta taşıma gayesinde bulunmaktadırlar.
Sonuç olarak, Alparslan Türkeş’in vefatının 28. yılı, onun anısını yaşatmak ve Türk milliyetçiliği anlayışını derinlemesine kavramak adına bir fırsat niteliği taşımaktadır. Her yıl olduğu gibi bu yıl da yapılan anma etkinlikleri, Türk milletinin Türkeş’e olan bağlılığını ve ona duyduğu özlemi bir kez daha gözler önüne sermektedir. Fikirleri ve idealleri, Türk gençliğini motive eden, onları daha ileri hedefler için cesaretlendiren bir kaynak olmaya devam etmektedir. Bu bağlamda, Alparslan Türkeş'in siyasi ve toplumsal mirası, Türkiye'nin geleceğinde de önemli bir referans noktası olmaya devam edecektir.