18 Mart 1915, Türk milletinin tarihindeki en önemli dönüm noktalarından biridir. Çanakkale Zaferi, sadece askeri bir başarı değil, aynı zamanda bir milletin bağımsızlık ve özgürlük mücadelesinin sembolü olmuştur. Bugün, bu zaferin 101. yılı kutlanırken, ülkemizin dört bir yanından anlam dolu mesajlar ve sözler paylaşılmakta. Çanakkale'de yaşanan kahramanlık öyküleri, yalnızca askerlerin cesaretini değil, aynı zamanda milletin dayanışma ruhunu da gözler önüne seriyor.
Çanakkale Savaşı, Birinci Dünya Savaşı sırasında Osmanlı İmparatorluğu’nun savunması sırasında gerçekleşmiştir. İtilaf Devletleri, Çanakkale Boğazı'nı geçerek İstanbul’u almayı, Osmanlı İmparatorluğu'nu savaşta saf dışı bırakmayı planlamışlardı. Ancak, Türk askerinin gösterdiği kahramanlık, bu planları altüst etti. Mustafa Kemal Atatürk’ün liderliğinde, Türk ordusu büyük bir direniş sergiledi. Bu direniş, yalnızca askeri anlamda değil, aynı zamanda morale dönüşen bir cesaret hikayesidir. Çanakkale, Türk milletinin bağımsızlığını kazanma mücadelesinin yanı sıra, vatan sevgisinin ne denli derin olduğunu da göstermektedir.
Her yıl olduğu gibi bu yıl da 18 Mart Çanakkale Zaferi, ülke genelinde çeşitli anma etkinlikleri ile kutlanacak. Okullarda düzenlenecek törenler, Türk bayraklarıyla süslenen meydanlar ve yapılacak etkinliklerle bu önemli gün hatırlanacak. Sosyal medya üzerinden de "Çanakkale Geçilmez!" temasıyla yapılan paylaşımlar artarak devam ediyor. Çanakkale'nin anlamını pekiştiren sözler, genç nesillere bu tarihi önemi aktarmak için büyük bir araç hâline geldi. Bazı etkileyici sözler arasında: “Çanakkale, zaferin değil, direnişin ve birlikteliğin adıdır” ifadesi dikkat çekiyor. Bu sözler, hem geçmişe bir selam duruyor hem de geleceğe umut aşılıyor.
Küçük büyük herkesin katılımıyla gerçekleşecek etkinlikler, sadece tarihi bir zaferi anmakla kalmayacak; aynı zamanda Türk milletinin milli bilincini, vatan sevgisini yeniden canlandıracak. Çanakkale Zaferi’nin yıl dönümünde yapılan anma konuşmalarında genellikle şu duygu ön plana çıkıyor: “Geçmişimize sahip çıkmak, yarınlarımıza en büyük armağanımızdır.” Bu yönüyle Çanakkale Zaferi, sadece bir askeri başarı değil, aynı zamanda bir milletin yeniden doğuşudur.
Bu anlamlı günde, sosyal medyada paylaşılan mesajlar ve gönderilerle, genç nesillerin Çanakkale’nin efsanevi hikâyesiyle tanışması sağlanıyor. Çanakkale'de yaşanan fedakarlıkların ve kahramanlıkların, sadece geçmişte değil, günümüzde de ilham verici bir kaynak olduğu vurgulanmakta. 18 Mart’ta yapılan paylaşımlar, bu ruhu canlı tutma çabasıyla dolu. "Bize düşen görev, bu ruhu yaşatmak ve gelecek nesillere aktarmaktır" ifadesi sıklıkla karşımıza çıkıyor.
Sonuç olarak, 18 Mart Çanakkale Zaferi'nin 101. yıl dönümü, sadece geçmişe dönük bir anma değil, aynı zamanda gelecek nesiller için bir ışık kaynağıdır. Çanakkale Zaferi’nin ruhu, Türk milletinin bağımsızlık mücadelesinin simgesi olmaya devam edecektir. Tüm bu düşüncelerle 18 Mart’ı sadece anmakla kalmayacak, aynı zamanda yaşatmaya ve yeni nesillere aktarmaya da devam edeceğiz. Vatanımız için canlarını feda eden kahramanlarımızı rahmet ve minnetle anıyoruz.