Son zamanlarda ülkemizde sıklıkla karşılaşılan "hisseli tapu" dolandırıcılığının büyüklüğü ortaya çıktı. 100 milyon lira değerindeki dolandırıcılık çeteleri, birçok insanı mağdur ederek büyük bir tuzak kurmuş durumda. İnsanların, hayal ettikleri mülke sahip olabilmek için gözlerini karartarak girdikleri bu süreçte, dolandırıcıların oyununa nasıl düştükleri ve buna karşı nasıl önlem alınabileceği konuları tartışma konusu olmaya başladı.
Hisseli tapu, bir mülkün paylaşımlı olarak farklı kişilere ait olduğu zaman diliminde, çoğunlukla yatırım amaçlı olarak ortaya çıkan bir kavramdır. Ancak dolandırıcılar, "hisseli tapu" adı altında kurdukları çetelerle mağdurlara sahte tapu senetleri sunarak, yüksek meblağlarda para talep ediyor. Dolandırıcıların sahte belgelerle insanları ikna etme yöntemleri oldukça çeşitli. Genellikle sosyal medya ve internet üzerinden yapılan ilanlarla kendilerini dinamik ve güvenilir bir firma olarak tanıtıyorlar. Mağdurların peşine düştüğü bu rüyada, çoğu zaman gerçeklikle örtüşmeyen detayların kurbanı oluyorlar.
Dolandırıcılık kurbanları, genellikle hayal ettikleri bir yatırım yapmak için tüm birikimlerini bu sahte tapu dolandırıcılarına kaptırdıklarını anlatıyor. Anlatılan hikayeler, bireylerin nasıl basit bir telefon görüşmesi ya da internet ilanı ile bu tuzağa düştüğünü gösteriyor. Birçok kişi, inançlarına dayanarak, tanımadıkları bu kişilerin sunduğu "avantajlı" şartlara güveniyor. Dolandırıcılar, kurdukları sahte şirketlerle ve sosyal medyada oluşturdukları yalancı kimliklerle mağdurlarına güven verdiği için, bu durumu kabul etmeleri oldukça kolaylaşıyor.
Mağdurlar arasında yapılan bir anket, insanların %70’inin tam anlamadıkları ya da yeterince araştırmadıkları için dolandırıcılığa maruz kaldıklarını ortaya koydu. Bu da demektir ki, çok sayıda kişi bir hayalin peşinden koşarken, gerçeği araştırmak yerine hızla karar vermek durumunda kalıyorlar. Dolandırıcılar, sahte belgelerle güvenilir görünse de, işin sonunda maalesef çözümleri yok.
Peki, bu tür dolandırıcılıklara karşı nasıl bir önlem alınabilir? İlk olarak, herhangi bir mülk alımında yasal süreçlere dikkat etmek ve mutlaka bir uzmandan destek almak çok önemlidir. Hisseli tapu gibi karmaşık belgeleri inceleme ve doğrulama konusunda bilgi sahibi olan bir avukat veya gayrimenkul danışmanıyla çalışmak, dolandırıcılara karşı önemli bir savunma mekanizması oluşturabilir.
Ayrıca, internet ve sosyal medya üzerinden yapılan ilanlarda karşılaşacağınız fırsatlara karşı dikkatli olmak gerekir. Daha az bilinen platformlar üzerinden yapılan alım-satım işlemleri, dolandırıcıların sıkça kullandığı bir yöntemdir. Bu nedenle resmi ve güvenilir platformlarda işlem yapmaya özen gösterilmeli, birden fazla kaynaktan bilgi edinilmelidir.
Son olarak, dolandırıcılığın yayılması konusunda toplumsal bilinçlenmenin artırılması elzemdir. Bu konuda sosyal medya üzerinden sorun ve şikâyetlere dikkat çekmek, hem mağdur olan kişiler için bir farkındalık yaratacak hem de dolandırıcılıkçılara bir uyarı niteliği taşıyacaktır. Özellikle yeni neslin bu tür durumlara karşı daha bilinçli olması için eğitim programları ve kampanyaların geliştirilmesi gerekiyor.
100 milyon liralık hisse tapu dolandırıcılığı, toplumdaki güven duygusunun zedelenmesine sebep olurken, aynı zamanda bireylerin yatırımlarını kaybetmesine yol açmasıyla da dikkat çekiyor. Kamuoyunu bilgilendirmek, bu tür dolandırıcılıkların önüne geçmek ve toplumları korumak adına harekete geçmek, hem bireylerin hem de devletin sorumluluğudur. Herkesin bu konudaki farkındalığını artırması ve dikkatli olması, dolandırıcıların planlarını boşa çıkartabilecektir.